25 Şubat 2014

Yetenek - Kristin Cashore

Ölümcül bir yetenek, yedi krallığı yıkabilecek bir sır



Kitap: Yetenek
Orjinal Adı: Graceling
Yazar: Kristin Cashore
Yayıncı: Pegasus
Yayın Tarihi: Ocak 2014
Sayfa Sayısı: 472
Tür: Genç Yetişkin, Fantastik
Goodreads | D&R

Puanım:


Sıradışı hünerlerle doğan insanlardan korkulan ama aynı zamanda güçlerinin sömürüldüğü bir dünyada Katsa, kendisinin bile tiksindiği bir yeteneğe sahiptir: Öldürme yeteneği. Middluns Kralı olan amcası Randa'nın buyruğu altında yaşayan genç kız ayrıcalıklı bir hayat sürmek yerine onun kirli işlerini yapmak, Kralın keyfini kaçıranları cezalandırıp onlara işkence etmek zorunda bırakılmıştır.

Savaşma yeteneği olan Prens Po'yla tanıştığındaysa hayatının tamamen değişeceğinden habersizdir.

Kendi yeteneğine dair yeni bir gerçeğin açığa çıkacağını ve çok uzaklarda, dehşet verici bir tehlikenin kol gezdiğini ise aklından dahi geçirmiyordur...

Yedi Krallık'tan Middluns'un kralı Randa'nın en gözde savaşçısı Katsa, Yetenekli bir kadındır. Yeteneği insanları öldürmek olduğundan kralın pis işlerine bakmakta emre göre krala karşı gelenleri dövüp parmaklarını kesmektedir. Ama Katsa bundan hiç memnun değildir. Bu nedenle kralın adamlarından en güvendiği Oll ve Giddon ile bir konsey kurar ve haksızlıklara karşı gizliden gizliye savaşır.

Yetenekten bahsetmişken kısaca anlatayım: yazarımızın yarattığı bu dünyada yeteneklilerin belli bir yaştan sonra gözleri iki farklı renk alıyor ve her yeteneklinin farklı bir yeteneği olabiliyor. Bu yeteneklerin bazıları işe yaramaz görünebilirken bazısı yetenekliye hükmeden kişinin gücünü arttırmasını sağlayabiliyor. Kral Randa da bu nedenle Katsa'yı çocuk yaşta sarayına almış ve onu iyi bir savaşçı olarak yetiştirmiş. Katsa'nın gözleri kitabın kapağında da göreceğiniz gibi mavi-yeşil.

Katsa'nın  Po ile ilk karşılaşması
Katsa ve arkadaşları konseyin belirlediği yeni görev için kaçırılan Lienid Kralı'nın babasını kurtarmaya gider. Her zaman en güçlü yetenekli olduğuna ve kimsenin onu yenemeyeceğine inanan Katsa kendisine denk olabilecek birisi ile karşılaşır ve nedenini bilmese de o gün bu Lienid'lı  adamı öldürmez. Krallığa döndüğünde aynı adamı yeniden görür ve Lienid Kralı'nın en küçük oğlu Po olduğunu öğrenir. Po da Katsa gibi Yetenekli'dir ve dedesini bulmak için gelmiştir. İkilimiz hazır birbirlerinin dengi olduklarını anlamışken bir yandan birbirleriyle dövüş antrenmanları yapar diğer yandan da Po'nun dedesini kimin kaçırttığını öğrenmeye çalışır. Bu sırada Katsa, Kral Randa'nın emirlerinden giderek rahatsız olmaya başlamıştır ve en sonunda isyan eder. İsyanın kaçınılmaz sonucu olarak krallıktan sürülen Katsa, Po ile dedeyi kaçıran kişiyi bulmak için yolculuğa çıkar ve yıllardır gizlenen bir gerçek ile karşılaşır.

Aslında blogumu ya da goodreads hesabımı takip edenler bilir. Bu tür monarşinin hüküm sürdüğü dünyalarda ana karakteri güçlü bir kadının olduğu kitaplarlara bayılan birisiyim. Bu nedenle kitabı seveceğime inanıyordum ama ne yazık ki umduğunu bulamadım. Öncelikle karakterlere büyük önem veren birisi olarak ne Katsa'ya ne de Po'ya bir türlü ısınamadım. Katsa feminist bir kız olarak yansıtılmak istenmiş. Aslında böyle tipleri severim. Ama Katsa'yı feminist olarak göremedim. Çünkü Katsa kadın olmaktan çok kendini erkek gibi gösteriyor (kıyafetime dikkat etmem, saçım erkek gibi kesilsin, çocuk doğurmam, benden güçlü kimse yok falan filan) ve bu da ironik olmuş. Po ise bir erkek için fazla mütevazi hatta buna mütevazi bile diyemem ezik desem karakteri sevenleri üzeceğim ama cidden kitabın ilk bölümündeki o güçlü görünen adam ilerleyen bölümler gitti, yerine bambaşka bir tip geldi. Katsa'nın yanında kendine güveni olmayan bir tip oluveriyor. Sen ne biçim erkeksin evladım o.O Evlerden ırak olsun nefret ettim çocuktan! Böyle erkek karakterleri hiç sevmiyorum. Gerçi karakterlerin arasındaki kimyayı sevdim. Tencere tava misalı baya uyumlulardı ve aralarında yeşeren aşk da güzel aktarılmıştı.

Kitap aslında güzel başladı ama bir yerden sonra konuya adapte olmakta güçlük çektim. Kitabın ilginç bir konusu olduğunu kabul ediyorum ama yaklaşık 300 sayfa hep yoldaydık yahu o.O Ya at üstündeydik ya yürüdük ya da gemiye falan bindik işte. Hep gezdik durduk. Arada bazı olaylar oldu. Düşmanlarla ya da dostlarla karşılaştık, hanlarda geceledik falan filan. Anlatım cidden vasattı. Kitapta önemli bir olay oluyor o kadar ani dalıyoruz ki konuya ben "rüya galiba bu gerçek olamaz" diyorum ama bir bakıyorum olay devam ediyor (spoiler vermemeye çalışınca anca bu kadar oldu peeeh :/ ) Sonuçta en kritik yerlerde bile heyecanlanmaya fırsatım olmadı. Kitabın sonu da oldu bittiye gelmiş zaten -_- O kadar sayfa yol gidersek olacağı o...

Yetenek, yıllar önce Pegasus Yayınları tarafından çıkartılan ama uzuun süre devamı gelmeyen bir kitaptı. İşin aslı daha önceden görsem de okumayı düşünmüyordum ama Pegasus serinin ilk iki kitabını ciltli çıkartınca herkes gibi benim de ilgimi çekmeyi başardı. Kitabı kendime değil Hazal'a doğum günü hediyesi diye aldım aslında. 1 Mart'ta hediye edeceğim ama öncesinde okuyayım dedim. Çünkü kendime de almayı düşünüyordum ama sevip sevmeyeceğimi bilmiyordum. Yetenek'i okuduktan sonra kendime almaktan vazgeçtim. Harika bir kapağı olsa da ve kitaplığımda göz doldursa da sevemedim ben bu seriyi =/


Serinin diğer kitaplarının adları Ateş ve Bitterblue. Her kitapta ana karakterler değişiyor. Bu nedenle uzun aralıklarla okusanız bile sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Seriye başlarsınız ve son kitap Bitterblue uzun süre çıkmaz diye korkarsanız diye söyleme gereği duydum =P

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder