17 Mart 2013

Eşleşme - Ally Condie


Kitap: Eşleşme
Yazar: Ally Condie
Yayıncı: DeliDolu
Yayın Tarihi: Mart 2013
Sayfa Sayısı: 352
Tür: Genç-Yetişkin, Distopya, Romantizm
Goodreads Okuoku D&R

Kimi seveceğinize, nerede çalışacağınıza, hatta ne zaman öleceğinize başkalarının karar verdiği bir dünya düşünün.

Bu dünyada uzun bir hayata, harika bir işe, ideal bir eşe sahip olmak için neredeyse hiçbir bedel ödemeniz gerekmiyor çünkü tüm seçimleri sizin adınıza görevliler yapıyor. Üstelik hepsi "kusursuz" seçimler.

Tüm hastalıkların tedavi edildiği, insanların uçan trenlerle seyahat ettiği, eşleşme yoluyla "eşsiz" evliliklerin, ailelerin ve nesillerin yetiştiği böylesi mükemmel bir dünyada, Toplumun tüm üstün güçlerine ve kontrolüne rağmen mevcut sistem çatırdamak üzere…

Cassia'nın yapay bir cam fanus içerisinde yaşadıklarını idrak etmesi uzun sürmüyor. Toplumun ona sunduğu mükemmel dünyanın tüm nimetlerine sırt çevirmeye hazır. Kalbinde hissettiği aşkın gücü ve özgürlük için göstereceği cesaret onu yeterince güçlü kılmaya yetiyor. Ama Topluma başkaldırabilmek ne yazık ki mümkün değil. En azından şimdilik… 

Genç-Yetişkin türünü sevenlerin ismini çok duyacağı yeni yayınevi Delidolu'nun, uzun zamandır çıkması beklenen Matched kitabı ile yayın hayatına başlaması hepimizin dikkatini çekti eminim. Eşleşme ismiyle raflardaki yerini alan kitabın orjinal kapakla çıkması da kitabın ismini duymayanları bile heyecanlandırdı. 

Kapak öyle güzel ki normal tanıtım resmi olarak kitap kapağı yerine bu şekilde kullanma istedi duydum. Delidolu'nın harika bir iş çıkarttığını söylemeliyim. Kapak harika, çeviri de güzel ve çok fazla hata yok, kısacası gerçekten özenilmiş olduğunu daha ilk bakışta anlıyorsunuz. Beni üzen tek konu kitapta şimdiki zaman kipi kullanılmış olması. Bundan gerçekten nefret ediyorum. Buradan çevirmenlere ve yayınevlerine sesleniyorum: orjinalde kullanılan zaman kipi her ne olursa olsun geçmiş zamandan şaşmayın!! Okumak gerçekten işkenceye dönüyor. Hele de böyle kitaplarda. 

Açlık Oyunları ve benzeri distopya türündeki kitapları okumayı seven birisi olarak Eşleşme uzun zamandır okunacaklar listemdeydi. Konusu da ilgi çekici. İnsanların kiminle evleneceğine, kaç çocuk doğuracağına, nerede çalışacağına, ne zaman öleceğine karar veren bir Toplum ve o Toplumda yanlış kişiye aşık olan bir kızın hikayesini anlatmış yazar.

Cassia da diğerleri gibi Toplumun her dediğini yapan, Topluma güvenen bir bireydir. 17 yaşına geldiğinde Eşleşme yemeğine katılacağı ve eşi olacak kişinin hayaliyle yaşar. Eşleşme yemeğinde örneğine çok sık rastlanmayan bir şey olur ve Cassia çocukluk arkadaşı Xander ile eşleşir. Pek çok kişinin büyük şans olarak göreceği şey Cassia için pek de öyle değildir. Cassia asla eşleştiği kişinin nasıl olabileceği hakkında fikirler yürütemeyecek, onunla karşılaşacağı günü bekleyerek heyecanlanamayacak ya da onun hakkında bilgi edinmek için eşleşme yemeğinde ona verilen mikro karta bakmayacaktır. Cassia, Xander'ı zaten çok iyi tanıyor, onunla tüm çocukluğunu ve gençliğini birlikte geçirdi. Belki de her şeyi bu kadar çıkmaza sokan da bu. Eşleşen başka kızların yaptığı pek çok şeyi yapamamak...

Bir yanda hayatı boyunca tanıdığı nazik ve iyi huylu Xander,
diğer yanda pek tanımadığı yakışıklı, düşünceli ve isyankar Ky.
Sen olsan hangisini seçerdin?

Eşleşmeden bir süre sonra Cassia ona verilen mikro kartta Xander'ı değil başka bir erkeğin yüzünü görür ve her şey böyle başlar. Çok yakın olmadığı, asla düşünmediği yine kendi mahallesinden başka bir erkek ile eşleşmiş olabileceği gerçeği Cassia'nın ilgisini çeker. Görevliler ona bunun bir hata olduğunu söylese bile iş işten geçmiştir. O günden sonra Cassia, Ky'a başka gözle bakar olur. Cassia bir yandan büyükbabasının ona bıraktığı bir sır ile baş etmeye çalışırken diğer yandan hem Xander'ı değil de Ky'ı arzulamaya hem de yasakları delmeye başlar. Kitapta bir kızın tutkularını Topluma karşı sorumluluklarının üzerinde tutmasını ve Toplumun yanlışlarını yavaş yavaş farketmesini anlatılıyor. Aşk bazen insanın gözünü açmasını ve hayata daha farklı bakmasını sağlayabiliyor.

Cam bir fanusa hapsolmuşum; onu kırmak ve dışarı çıkarak nefes almak istiyorum ama canım acır diye çok korkuyorum.
Cassia | Sayfa 284


Ally Condie'nin yarattığı dünya öyle acımasız ve nefret uyandırıcı ki kitapta sadece tutkularına karşı koyamayan gençler yerine gerçek bir isyan hikayesi olsa kesinlikle harika olurmuş. Çünkü böyle bir Toplumda isyan etmez de ne yapar insan bilemiyorum. Koyunlaşmış, Toplumun her dediğine inanan ve ona güvenen, asla sorgulamayan, korkak insanlar görüyoruz. Hiçbir şeyin tesadüfe ya da şansa bırakılmayacak şekilde planlandığı bu ülkede kimse aklına eseni yapamıyor. Toplum neyi, kimi ya da hangi zamanı seçmişse insanlar ona uyuyor ve ona denileni yapıyor. Okuyucunun bile isyan etmesini sağlayacak kadar çok duygu yaşatmayı başarmış yazar. Ancak kitapta beğendiğim tek şey bu ne yazık ki.

Bize gerçek hayatın kendisini değil, parçalarını verdiklerini söyleyeceğim onlara. Ona hayatımın numuneler ve kumaş kırpıklarından ibaret olmasını istemediğimi söyleyeceğim. Her şeyin tadını taşıyan ama içinde hiçbir şey olmayan bir yemeğe benzemesini istemediğimi.
Cassia |  Sayfa 241


Ben bir kitapta hareket ve gerilim görmek isterim. Kitabın sorunu işte tam olarak bu. Eşleşme çok durağan bir kitap. Yazarın verdiği mesajlar çok güzel. Kitabın herhangi bir cümlesini alıntı olarak veresi geliyor insanın. Ama kitapta başından sonuna kadar hiç hareket yok. Çok düz ve sıkıcı ne yazık ki. Baş karakterimiz Cassia'nın sabahtan akşama neler yaptığı o kadar detaylı anlatılıyor ki günlük okuyormuşum hissi uyandırdı bende. Tabii benim gibi değilseniz bu kitaba hayran kalabilirsiniz. Çünkü dediğim gibi kitapta verilen mesajlar insana dokunan cinsten. Kitabı okuyup haline şükretmeyecek insan yoktur eminim. Özgürlüğümüzün değerini bilmemiz gerektiğini hatırlatıyor ve "ben olsam ne yapardım" sorusunu kendimize yöneltmemizi sağlıyor.

Kitabın tanıtım videosunu izlemeyen kalmamıştır sanırım. Yine de eklemekte fayda var. Gerçekten çok güzel olmuş *-*



"Ben kitapta ekşın severim" diyorsanız bu kitabı pek önermem. Ancak kitabı sevenlerin de çok olacağına inanıyorum. Sanırım ikinci kitaptan itibaren daha çok hareket görebileceğiz. Bu nedenle serinin devamını okumayı düşünüyorum.



3 kitaplık serinin devam kitaplarının isimleri Crossed ve Reached. Umarım Delidolu okuyucusunu çok fazla bekletmeden devam kitaplarını da çevirir.

6 yorum :

  1. Konusu gerçekten güçlüydü ama yazar pek kaleme dökememiş bence.

    YanıtlaSil
  2. Whuuu! Çok güzel bi' inceleme olmuş. :D

    YanıtlaSil
  3. Geniş zaman kipi konusunda katılmıyorum. Bazıları için sorun teşkil ediyor fakat beni rahatsız etmiyor. Tabii bu gayet normal, kitaplar farklı görüşler içinde var olurlar. Ama ne olursa olsun çevirmenin yazarın üslubunu değiştirmesini yanlış bulurum. Çünkü onun sorumluluğu o kitabı konusundan yazış stiline kadar direkt olarak kendi dilindeki okuyucuya aktarmaktır. Bunu değiştiren yayıncıyı da kınarım açıkçası. Yani iyi bir iş yaptıklarını düşünüyorum. Kitabı sevecek olan da her şeyiyle sevmiş oluyor böylece.

    YanıtlaSil
  4. Bu biraz göreceli aslında. Kitabı okumadan önce ne beklediğinle ilgili. Benim beklentim bu değildi ama bazısı da böyle kitapları seviyor. Durağan ama duygusal =/ Bilmiyorum ben de pek sevmedim kitabı xD Ama yazara da haksızlık etmek istemem =) Verdiği mesajlar cidden çok anlamlı ve güzeldi.

    YanıtlaSil
  5. Farklı bakış açılarının olması doğal. Ben kendimce sıkıntımı belirtmek istedim. Belki de haklısın. Kipi değiştirmek yazarın üslubunu değiştirebilir. Bilmiyorum =( Düşünceni benimle paylaştığın için teşekkür ederim =)

    YanıtlaSil