20 Nisan 2013

Aşkın Kollarında - Julianne MacLean

"Türünün harika bir örneği."  Jo Beverley

Kitap: Aşkın Kollarında
Yazar: Julianne MacLean
Yayıncı: Ephesus
Yayın Tarihi: Şubat 2013
Seri Adı: Amerikalı Varisler
Sayfa Sayısı: 374
Tür: Tarihi Romantizm, Yetişkin
Goodreads | Okuoku | D&R

Puanım: 



Clara Wilson, Londra'ya onca yolu adını temizlemek için gelmişti. İnatçılığı, okyanusun öbür tarafında evlenmesini neredeyse imkansız kılarken,yanlışlıkla gittiği bir baloda kendisini Rawdon Markisi Seger Wolfe'un kollarında bulmuştu. Clara daha önce hiç âşık olmamıştı ama markiyle tanıştığında bu hissettiğinin aşk olduğundan hiç şüphe duymamıştı. Ne yazık ki aşk, kafasındaki en son şeydi. Buraya kendisine bir eş bulmaya gelmişti, bir hovarda değil.

Kötü şöhretli Marki ise Clara Wilson ile tanıştığında ona karşı öyle güçlü bir arzu duymuştu ki, kendisini aristokrat Londra'nın girdabına yeniden kapılmaktan alıkoyamamıştı. Şimdi kendisine hiç uygun olmayan bu güzelliğin aşkını kazanmak için mücadele ederken, bu oyunda kendi kalbini de ortaya koyacaktı.

Amerikalı Varisler serisinin Ephesus Yayınları tarafından çıkan ve kapağıyla en az ilk kitap kadar büyüleyen Aşkın Kollarında romanı araya kaynayan 3 blog tur nedeniyle anca bitti. 50 sayfasını anca okumuştum ki sonrasında hem tur kitaplarını okuyup hem de vizelere çalışmam gerekti ne yazık ki. Yani kitaba 1 ay ara verdim T_T

Serinin ilk kitabı Beni Aşka İnandır'da üç kız kardeşin en büyüğü Sophia'dan ve onun dük ile olan evliliğinden bahseden yazarımız bu kitapta ise Sophia'nın ilk kitap boyunca mektuplaştığı Amerika'daki kardeşi Clara'dan bahsetmiş. [Serinin bir sonraki kitabında kimden bahsedeceğini az çok anlamışsınızdır sanırım =) Bu kitapta da Clara, en küçük kız kardeş Adele ile mektuplaşıp duruyor çünkü xD]

Clara, ablasının bir dük ile evlenerek kazandığı zafer yüzünden ilk takdim senesinde kendinden de soylu biriyle evlenmesinin beklendiğini bilmektedir. İsyankar ruhu bunu kabul etmek istemez ve adı bir skandala karışır. Geçmişini Amerika'da bırakıp İngiltere'de şansını denemeye karar verdiğinde yanlış baloya katılıp orada hovardalığı ile ünlü Markis Seger Wolfe ile tanışıp başka bir skandala karışmak üzere olduğunu nereden bilebilir ki?


Gizemli maskeler, eğlence arayan evli kadınlar, tutkulu erkekler ve tek gecelik aşkların mekanı Livingston Evi'nde sadece davetlilerin girebildiği özel balolar yapılmaktadır. Bu tarz yüz karartıcı balolar kesinlikle bir bakirenin gidebileceği bir yer değildir! Nitekim Clara'nın refakatçisi Bayan Gunther davetiyeleri karıştırıp Cakras Balosu'na götürdüğünde Clara'nın başına açacağı sorunların farkında değildir. Zavallı Clara bu ilginç baloda kadın ve erkeklerin cüretkar davranışları karşısında şok olmuş ve İngiliz soyluları hakkında ablasından duyduğu her şeyin yanlış olabileceğini düşünmeye başlamıştır. (Ahh be kızım! Ne işin var senin oralarda!)


Her gece başka kadınla alemlerde olan yakışıklı ve bir o kadar da isyankar markis o gece körpe görünüşüne ve güzelliğine hayran kaldığı bu gizemli kadınla (Clara oluyor o) güzel bir gece geçirmenin hayalini kurmaktadır. Evli ve görmüş geçirmiş sandığı kadını kuytu köşelere hatta odalardan birine çekmeye yeltendiğinde aralarındaki uyumu farketse de kızın bakire olduğunu anlamakta hiç zorluk çekmez. Hem eğlenceli hem gizemli hem de şaşkınlık uyandıran Aşkın Kollarında işte böyle başlar!

Günahkar balolarda başlayan ilişkileri Clara ve Sophia'nın kafa kafaya vermesi ve olaya Sophia'nın kocası Wentworth Dükü James'i de dahil edip kendilerine markisi soylu balolara kazandırmayı görev edinmeleri ve Seger'in de sonradan Amerikalı varis olduğunu öğreneceği bu bakire kıza ilgi duyması ile dolu dizgin devam eder. Bir yanda yavaş yavaş aşık olan güzeller güzeli Clara, diğer yanda sadece yüzeysel ilişkilerin adamı olan Seger. SAVAŞ BAŞLASIN! =P Clara Seger'i evlenmeye ikna edebilecek mi? Clara'nın sakladığı büyük sır ne? Seger en sonunda bir kadını sevebilecek mi? Hepsi ve daha fazlası için kitabı okuyun! Okuyun okuyun *-*

Yazarın yarattığı tüm karakterlerin ayrı bir güzelliği var ve hikayeye öyle güzel uymuşlar ki hepsini çok sevdim ve bağrıma bastım *-* Clara ve Seger'in aralarındaki uyum ve didişmelerini okumak çok eğlenceliydi. Kitap zaten akıcı ilerliyor. Tek sıkıldığım yerler kitabın ortalarında olayların kendini tekrar ettiği kısımlardı sanırım. Yazar olayı klişelerle doldurmaya, kötü karakterlere hep aynı kötülükleri yaptırmaya çalıştığında sıkılmamak elde değildi. Ama bir sonu var! AHHH O SON! Tam da kitabı ortalama düzeyde diye değerlendirmeye başladığım sırada yazar öyle bir hamle yaptı ki şaştım kaldım o_O Nasıl ya nasıl olabilir böyle bir şey dedim ben de Seger gibi >_>

Kısacası aşk romanları okuyan herkesin seveceğine inanıyorum. Özellikle serinin ilk kitabından çok daha güzel olduğunu düşünüyorum. 1 aylık aranın ardından bile kendini okutmayı başarıyorsa bir kitap, kesinlikle okunmaya değerdir! Adele'in macerasını anlatan serinin 3. kitabını merakla bekliyorum. Ephesus'un seri için hazırladığı kapaklara hayran olduğumu söylemiş miydim?

Kitap ilginizi çektiyse aynı zamanlarda okuyup kitap boyunca kritik yaptığım biricik arkadaşlarım Gamze ve Hazal'ın yorumlarını da okumanızı öneririm :) İkisi de birbirinde güzel yazmış *-*

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder