4 Kasım 2014

Tatlı Sır - Jamie McGuire

Aşk... Bir tercih değildir.



Kitap: Tatlı Sır
Orjinal Adı: Beautiful Oblivion
Yazar: Jamie McGuire
Yayıncı: Yabancı
Yayın Tarihi: Kasım 2014
Sayfa Sayısı: 368
Tür: Yeni Yetişkin, Günümüz Aşk
Goodreads | İlkNokta

Puanım:


Çocukluk yılları gereğinden fazla erken sona eren, özgür ruhlu Camille "Cami" Camlin, üniversitenin ilk yılından sonra kendi evine çıkmıştı ve hayatını istediği gibi yaşayabilmek için çabalıyordu. Red Door'da çalışmak ve okula gitmek dışında başka bir şeye ayıracak vakti yoktu. Ta ki erkek arkadaşını görmek için çıkacağı seyahat iptal olana kadar... Şimdi önünde, yıllardır ilk defa ne yapacağını bilmediği bomboş bir hafta sonu vardı.

Trenton Maddox, Eastern State Üniversitesi'nin kralıydı. Arkadaşları onun gibi, kadınlarsa ona sahip olmak istiyorlardı ama trajik bir kazadan sonra hayatı altüst olmuş, okulu yarım bırakmıştı. Kazadan on sekiz ay sonra Trenton, dul babasıyla aynı evde yaşayıp yerel bir dövmecide çalışıyor, babasına faturaları ödemesinde yardımcı oluyordu. Tam hayatının normale dönmeye başladığını hissettiği günlerin birinde, Red'de yalnız başına oturan Cami'ye rastladı.

Gürültücü kardeşleriyle başa çıkmaya alışkın olan Cami, Trenton Maddox'la başlayan yeni arkadaşlığını da idare edebileceğini düşünmüştü. Ama bir Maddox erkeği, âşık olduğunda bu sonsuza dek sürerdi; âşık olduğu kız, altüst olmuş dünyasını tamamen yıkabilecek kişi olsa bile...

Kim derdi Gizem bu seriye devam edecek diye. Tatlı Bela'yı önce övüp sonra yerden yere vurunca doğal olarak serinin diğer kitaplarını okumama kararı almıştım ama buraya kadarmış. Kapağın güzelliğine kandım iyi de yapmışım. Çünkü bu kitap kesinlikle Tatlı Bela'dan daha iyiydi.

Camille, üniversite öğrencisi olmasının yanı sıra bir barmaiddir ve yakın arkadaşı Raegan ile yaşamaktadır. T.J. adlı sevgilisiyle gizliden gizliye ilişki yaşayan kızımız sevgilisi onu ikinci plana attığı için mutsuz olsa da ona olan aşkından bu ilişkiyi bitirmek istemez. Diğer yandan ailesiyle de ciddi sorunlar yaşamaktadır. Annesi babası ve erkek kardeşleri ile sık sık bir araya gelmek zorunda kalan Cami, aslında babasıyla ve kardeşleriyle pek anlaşamıyor ve bu aile buluşmalarına katılmaktan nefret ediyordur. Cami'nin bunalımlı hayatı Trenton Maddox'ın karşısına çıkması ile alt üst olur.

Cami, Trent'i ortaokuldan beri tanıyor ve yakinen izliyordur ama Trent'in kendisini tanımadığına emindir. Büyüdükçe yakışıklı bir serseriye dönüşen Trent, sınıftaki kızlardan başlayarak Cami haricinde neredeyse şehirdeki tüm kızlarla tek gecelik ilişkiler yaşamıştır. Ancak bir trafik kazası ve kız arkadaşının ölümü Trent'i değiştirir. Kardeşi Travis gibi dövüşte yetenekli olmasına rağmen dövüşmeyi, kızlarla takılmayı ve serseriliği bir kenara bırakıp kendi halinde yaşamaya başlamıştır. Cami'ye aniden ilgi göstermeye başlayan Trent, kızla takılabilmek için türlü türlü yollara başvurur (hatta küçük sevimli bir kız çocuğunu bile kullanır ki buraları aşırı şekerdir *-*). Zamanla Trent ve Cami yakın arkadaş olurlar (tanıdık geldi değil mi =P ). T.J. ile doğru düzgün telefonda bile konuşamayan kızımız Trent'in ilgisinden memnundur. Ancak arkadaşlıklarını başka bir boyuta geçirmekten de kaçınır. Zavallı Trent, Cami'ye olan hislerine rağmen kızın sevgilisi olduğunu bildiği için zorlamaz. Tabii bir yere kadar.

Cami'nin küçük kardeşinin başı belaya girince Cami ekstra bir işte çalışmak zorunda kalır ve tabii ki çalıştığı yer Trent'in dövmeci olarak çalıştığı Skin Deep'tir! Skin Deep'te yeni arkadaşlar edinen kızımız Trent ile daha sık takılır ve onun düşündüğü gibi birisi olmadığını görür. Cami, Trent'e olan hislerinin arkadaşlıktan öte olduğunun farkına vardığında bir karar vermek zorunda kalır. Trent mi T.J.mi? Cami kimi seçer dersiniz?

Bu kitaptaki karakterleri daha çok sevdim. Cami aklı başında bir kız ama T.J. takıntısına ne demeli bilemiyorum. Aşık olduğum erkeğin beni ikinci plana attığını ve her zaman işinin benden önce geleceğini düşünsem hiç düşünmeden kıçına tekmeyi basarım ama Cami bunu bir türlü yapamıyor. Hatta Trent'i unutup T.J. ile her şeye kaldığı yerden devam etmeye hazır oluşu beni çileden çıkardı. Öyle ki bir bölümde saçınızı başınızı yolmanıza sebep olacak şeyler yapıyor. Trent'i kesinlikle çok sevdim *-* "Eskiden serseri olabilirim ama artık dövmeli aile babası olmaya hazırım" der gibi bir hali var çocuğun :P Cami'nin peşinden koşup durması, sahiplenici tavırları, küçük arkadaşı Olive ile olan ilişkisi ve T.J.'yi kıskanışı öyle tatlıydı ki *-* T.J. büyük bir sır zaten. Kimliğini son ana kadar öğrenemiyorsunuz. Kitapta sık sık Travis'i ve Abby yüzünden çektiği acıları da Cami'nin gözünden görme fırsatımız oluyor. Anlayacağınız kitap Tatlı Bela ile paralel gidiyor ve karakterlerimizin yolları ara sıra kesişiyor.

Yazarın bu kitaptaki tek kusuru Cami'nin kitaba ismini veren o meşhur sırrı. Bana göre saçmaydı. İlk kitabın aksine yazar bu kitabı uzatmamış. Cami'nin bir Abby olmadığının ve habire bir ileri iki geri yapmadığının altını çizeyim. Bu da kitabın gereksiz yere uzayıp durmasını engellemiş. Yine aynı hataya düşse bu sefer kesinlikle bir daha bu yazarın herhangi bir kitabını okumazdım. Ama Trent'in ve diğer Maddox kardeşlerin hatırına seriye devam etmeye karar verdim :3 Bir sonraki kardeşi özellikle merak ediyorum.

Son olarak bu kitaba başlamayı düşünenlere önerim: önce Ayaklı Bela'yı okuyun. Ben okumadığım için bir kaç sahneyi anlamakta zorluk çektim ve sonra okuyan arkadaşlardan öğrenmem gerekti. Aklınızda bulunsun =D

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder