Orjinal Adı: Birthmarked
Yazar: Caragh M. O'Brien
Yayıncı: Martı
Yayın Tarihi: Mayıs 2013
Sayfa Sayısı: 480
Seri Adı: Birthmarked
Seri Adı: Birthmarked
Tür: Genç-Yetişkin, Distopya, Romantizm
Goodreads | Okuoku
Puanım:
Puanım:
Geleceğin dünyasında insanoğlu ikiye bölünmüştür.Bir yanda son derece ihtişamlı ve korunaklı hayatlar yaşayan üstün bir ırk, diğer yanda bu ırkın varlığını sürdürmek için görevlendirilmiş, zor koşullar altında yaşayan ötekiler...Yüzündeki çirkin yara izi yüzünden kusursuzların dünyasından ucube olarak dışlanan bir kız, bu üstün ırkın bilinmeyen gerçeklerini ortaya çıkaracak bir güce sahiptir; çünkü geleceğin kaderi, bu kıza ait eski ve gizemli bir kurdelenin ucundadır…
*spoiler falan filan içerebilir belki
Annesi gibi ebe olan Gaia, ilk doğumunu yaptığı gece hayatının tamamen değişeceğinden habersiz doğumun heyecanını ve gururunu yaşamaktadır. Ancak ilk doğumu olmasından dolayı bebeği annesinden ayırıp Anklav'a götürmekle yükümlüdür. Her ebenin 1 ayda doğurttuğu ilk 3 çocuk elit halkın yaşadığı bölge olan Anklav'a verilir. Gaia gibi fakir halk ise Anklav'ın refahı için çalışmakla yükümlüdür. Zavallı anne adayı tüm bunlardan habersiz ilk bebeğini Gaia'ya doğurttuğunda çocuğunun kendinden alınacağından bihaberdir. Annenin yakarışlarına rağmen çocuğu götüren Gaia, bu yükün altında ezilirken bebeği annesinde bırakıp tüm bunları görmezlikten gelmek ile Anklav'a karşı görevini yerine getirmek arasında kalmıştır. Ancak görevini yerine getirmemek vatana ihanetten farksızdır.
Görevini tamamlayıp evine giden Gaia'yı büyük bir sürpriz beklemektedir. Annesi ve babası Anklav askerleri tarafından evlerinden alınmış ve Anklav'a götürülmüştür. Gaia evde ailesinin yerine genç ve yakışıklı Yüzbaşı Grey'i gördüğünde şaşırıp korksa da ona elinden geldiğince yardımcı olmaya ve ailesi hakkında bilgi almaya çalışır. Yıllarını Anklav'a hizmet ederek geçirmiş ve bu güne kadar hiçbir yanlışı olmamış anne ve babası vatana ihanetle suçlanmaktadır. Gaia bunu öğrendiğinde kabullenmek istemese de bir gün gerçeklerin oraya çıkacağına ve ailesinin serbest bırakılacağına o kadar emindir ki bir süre daha görevini yerine getirmeye devam eder. Artık bulunduğu bölgenin tek ebesidir ve bu görevi en iyi şekilde yapması beklenmektedir.
Gaia tam bir saf gibi ailesinin eve dönmesini bekleyedursun en sonunda kötü haber gelir: Anne ve babası idamla cezalandırılmıştır! Anklav'a olan güvenini ve inancını tamamen yitiren Gaia için artık ebe olmanın ya da Anklav'a karşı görevlerinin hiçbir anlamı yoktur. Onun gibilerin (özellikle de yüzündeki yara izinden dolayı) girmesinin kesinlikle yasak olduğu Anklav'a gizlice girip ailesini kurtarmaya ant içer ve böylece büyük bir isyanın ilk adımlarını atmış olur. Gaia, kendisi gibi fakir ve Anklav'ın hizmetkarları olan insanlar için bir simgeye dönüşebilecek midir? Anklav'ın haksız gücünü yıkıp tüm insanların eşit bir şekilde yaşamasını sağlayabilecek midir? Peki Anklav Gaia'nın ailesinden ne istemektedir? Geleceğin ve insanlığın kaderi Gaia'nın ellerinde. Tek yapması gereken ailesinin ona bıraktığı şifreyi çözmek!
Gözünüzü tüm yaşananlara kapatıp sadece kendi işinize yoğunlaşırsanız, asla sorgulamaz ve size söylenenlere hep inanırsanız gün gelip de ucu bir gün size de dokunduğunda işte sadece o zaman tüm gerçekleri fark edebilirsiniz. Ancak iş işten geçmiş olur. Anklav, kendi halkı için çabalarken diğer halkın ihtiyaçlarını görmezden geliyor, onların çocuklarını ellerinden alıyor. Buna rağmen Gaia bu olayların hiçbirini sorgulamıyor. Ta ki ailesi elinden alınana kadar. Aslında ailesi ilk götürüldüğünde Gaia'nın hala isyan etmiyor oluşu ve görev aşkı beni çıldırtmıştı. Yazar, biz Gaia'yı sevmeyelim ya da onun salaklıklarını görüp ders çıkaralım mı istemiş bilmiyorum ama uzun süre kızı dövesim geldi =D
Gaia'nın geç de olsa bir şeyleri idrak edişi ile cesur ve zeki bir kıza dönüşmesine şahit oluyoruz. Onun Anklav halkına karşı büyüyen nefretine ve yakalanma riskine rağmen hala bebekleri korumaya çalışmasına hayran kalmamak elde değil. Belki de bu cesur davranışı Yüzbaşı'nın ilgisini çekiyor ve onun diğer kızlardan farklı olduğunu düşünmesine sebep oluyor. Gaia'nın yüzündeki kocaman yara izinden dolayı erkeklerin kızcağızdan hep kaçtığı düşünülürse Yüzbaşı'nın bunu görmezden gelip kıza ilgi göstermesi de okuyucuyu etkilemeye yetiyor.
Gaia ile Yüzbaşı Grey'in farklı dünyaların insanları olmalarına rağmen aralarında filizlenen imkansız aşk hem ikilimize güç veriyor hem de onları hayatlarını tamamen değiştirecek seçimler yapmaya zorluyor. Yüzbaşı Grey'i gerçekten seveceğinize inanıyorum. Adam kuul ya! Kitap boyunca Yüzbaşı ne zaman ortaya çıkacak da fangirllüğüm depreşecek diye bekledim durdum *-*
"Kendine iyi bak, Gaia." dedi Yüzbaşı Grey; sesi buz gibiydi. Gaia hala ona bakmayı reddediyordu ama yanaklarının öfkeden kıpkırmızı kesildiğini hissedebiliyordu. "Gardiyanlara zorluk çıkarma. Kendi iyiliğin için," diye devam etti.
"Asıl siz kendinize iyi bakın, Yüzbaşı." dedi Gaia acı bir ifadeyle. "Nasıl yapacağınızı biliyorsanız."
Sayfa 129
#direnyüzbaşıgrey
#direnyüzbaşıgrey
Kitabı gerçekten beğendim. Ana karakterin tüm saf davranışlarına rağmen güzel bir konusu var. Başlarda sıkılabilirsiniz ancak ilerledikçe büyük bir iştahla kitabı okuyacağınıza eminim. Kitabın en büyük sorunu vasat düzeydeki sonu. Mantık hatalarından geçilmiyor resmen. Umarım yazarımız devam kitaplarında daha dikkatli davranmıştır.
Son olarak da Martı tarafından çıkartılan Türkçe edisyonu için bir kaç şey söyleyeyim. Martı bir süredir kitaplarının kalitesine gerçekten önem vermeye başladı. Doğum Lekesi için de durum böyle. Kaliteli malzeme ve orijinal kapak görseli kullanmışlar. Ön okumada da görüldüğü gibi sadece kapağa değil iç sayfalara da özenilmiş. Kitap resmen "Beni al!" diye bas bas bağırıyor! Kitapta konusu geçen şifreyi daha iyi anlayabilmemiz için resimler de eklenmiş. Gaia şifreyi çözmeye çalışırken ben de kendi kendime bakıp çözmeye çalıştım. Bunu yaparken de çok eğlendiğimi söylemeliyim :) Size de öneririm ^^
Kitabı merak edenler için Martı Yayınları desteğiyle yaptığımız çekiliş Pazar gecesine kadar devam ediyor. 5 kişi bu güzel kitabı kazanma şansı bulacak! Kaçırmayın derim ;) Sui Generis blogundaki çekilişe katılmak için tık!
Bunları Biliyor musunuz?
- Yazarın kitabı ilk yazdığında seri olarak düşünmediğini ve kitabın çok daha farklı bir sonla bittiğini
- Kitapta konusu geçen alfabeyi tersten yazarak oluşturduğu kodun aslında çocukken kardeşi Tim ile birlikte oynadıkları bir oyun olduğunu
- Yazarın serinin film olmasını istemediğini (Gerçi sonrasında hayalindeki filmin nasıl olacağından da bahsetmiş. Belki fikri değişmiştir?)
- Yazarın Doğum Lekesi'ni "Date of Birth" olarak çevirdiğini ve hem resmi sitesinde hem de facebook sayfasında böyle duyurduğunu
- "Date of Birth" olarak çevrildiğini sanan yazarın bir yakınının ya da fanının bunu garipsediğini xD ( Hatta "Türk çocuklarında hiç doğum lekesi olmuyor mu? demiş)
biliyor muydunuz?
17 - 21 Haziran Tur Programı
17 Haziran sssuigenerisss.blogspot.com | Kitap Yorumu - Çekiliş
18 Haziran mirielenda.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
19 Haziran pinucciasbooks.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazarla Söyleşi18 Haziran mirielenda.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
20 Haziran thcodex.blogspot.com | Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz?
21 Haziran raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
21 Haziran raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder