Yazar: Amy Plum
Yayıncı: Akılçelen Kitaplar
Yayın Tarihi: Şubat 2013
Sayfa Sayısı: 352
Seri Adı: Geri Dönenler #2
Seri Adı: Geri Dönenler #2
Tür: Fantastik, Genç Yetişkin, Romantizm
Goodreads | Arkadaş Kitapevi
Puanım:
İlk kitapta Charles'ın yaptığı salaklıktan sonra Jean-Baptiste'nin evinden resmen kovulan Charles ve Charlotte'un yerine uzun süredir inzivaya çekilmiş olan beş yüz yıllık geri dönenler Violette ve Arthur gelir. Kate'in Lucien'i öldürmesinin ardından lidersiz kalan numalar bir süredir ortalarda görünmemektedir. Violette'ye göre ise bu fırtına öncesi sessizliğidir. Kate'in ölme yasağından sonra Vincent en azından Kate ölene kadar hayatta kalacağı bir yol aramaya başlar. Vincent'a göre bir yol vardır ama epey meşakkatlidir. Vincent'in bu tedavi sırasında günden güne sağlığını yitiriyor olması başta Kate olmak üzere herkesi rahatsız etse de ona destek olmaya devam ederler. Tabii Kate'e göre başka bir yol daha olabilir. Kate bu yolu araştırırken aslında ne büyük bir tehlikeye bulaştığının farkında bile değildir.
Puanım:
Vincent bu kez aşkı için yaşamaya yemin etmiştir. Bu karardan memnun olan Kate, Vincent'ın doğasına aykırı işlere girişmiş olmasından dolayı da rahatsızdır. Yaşadığı karmaşayı bir çözüme kavuşturmaya ve sevgilisini ölümlü bir insana dönüştürmeye karar veren Kate, bilmeden kendini büyük bir tehlikenin kucağına atar.Vincent'ın başı da beladadır. Onu ve tüm ırkını yok etmeye çalışan ölümsüz ve tehlikeli düşmanlara karşı amansız bir savaşı sürdürürken, bir yandan da bir geri dönen olduğunu öğrenen Kate'in dedesine karşı koymaya çalışmaktadır.Ölmemeye söz veren Vincent, hayatta kalmayı başarabilecek mi?
UYARI: Geri Dönenler serisinin ikinci kitabıdır. İlk kitabı okumayanlar için ağır spoiler içerir. İlk kitap yorumum için buraya tıklayın ^-^
İlk kitapta Charles'ın yaptığı salaklıktan sonra Jean-Baptiste'nin evinden resmen kovulan Charles ve Charlotte'un yerine uzun süredir inzivaya çekilmiş olan beş yüz yıllık geri dönenler Violette ve Arthur gelir. Kate'in Lucien'i öldürmesinin ardından lidersiz kalan numalar bir süredir ortalarda görünmemektedir. Violette'ye göre ise bu fırtına öncesi sessizliğidir. Kate'in ölme yasağından sonra Vincent en azından Kate ölene kadar hayatta kalacağı bir yol aramaya başlar. Vincent'a göre bir yol vardır ama epey meşakkatlidir. Vincent'in bu tedavi sırasında günden güne sağlığını yitiriyor olması başta Kate olmak üzere herkesi rahatsız etse de ona destek olmaya devam ederler. Tabii Kate'e göre başka bir yol daha olabilir. Kate bu yolu araştırırken aslında ne büyük bir tehlikeye bulaştığının farkında bile değildir.
Vincent ve Kate birbirini yerken ve hoş vakit geçirirken hala kızımızın kafasında soru işaretleri olduğunu görüyoruz. Kate'e hak vermeden edemeyeceğim. Vincent sözde bulduğu tedaviyi uygulayayım derken gözümüzün önünde eriyip gidiyor resmen! Bu Vincent'in çektiğini kimse çekmedi ya! Kate, Vincent ile yaşlanacakları (gerçekçi konuşalım Kate'in yaşlanıp Vincent'ın 19'unda seksi bir genç olarak kalmadığı) bir gelecek istiyor. Ehh onu anlıyor ve bu birazcık da bencilce kararına saygı duyuyorum. Tabii Vincent'ın halini görünce "acaba yanlış mı yapıyorum" demekten kendini alamıyor kızımız. İşte yazar bu kitapta bu konunun üzerinde durmuş. Kitabın isminden de anlayabileceğiniz gibi "Kate ölene kadar" Vincent'ın hayatta kalacağı bir yol bulma çabalarını okuyoruz çoğunlukla.
Kate'in kılıç dersleri aldığını da söyleyeyim. Önceki kitapta Lucien ile yaşadıklarından sonra tehlikeli durumlarda kendisini savunabilmesi için Gaspard'dan ders almaya başlıyor. (Kate'in derslerde bir şey yapamazken numaların karşısında savaşçı kesilmesi de ayrı bir gariplikti.) Diğer yandan Jules ile ilgili şüphelendiğim ama tam da emin olamadığım bir konu netlik kazandı. Son kitapta bir çeşit aşk üçgeni bekliyorum ^(#`∀´)_Ψ (Jules'u Vincent'dan daha çok sevdim ben *-* Kederli ressam fetişi edindim galiba =P )
Kate'in kılıç dersleri aldığını da söyleyeyim. Önceki kitapta Lucien ile yaşadıklarından sonra tehlikeli durumlarda kendisini savunabilmesi için Gaspard'dan ders almaya başlıyor. (Kate'in derslerde bir şey yapamazken numaların karşısında savaşçı kesilmesi de ayrı bir gariplikti.) Diğer yandan Jules ile ilgili şüphelendiğim ama tam da emin olamadığım bir konu netlik kazandı. Son kitapta bir çeşit aşk üçgeni bekliyorum ^(#`∀´)_Ψ (Jules'u Vincent'dan daha çok sevdim ben *-* Kederli ressam fetişi edindim galiba =P )
Kitabın son 100 sayfasına kadar falan hiçbir şey olmuyor. Öyle sıkıcı ki! Romantizme doymak bilmeyen gençlerimiz yine zevk alacaktır eminim ama ben ilk kitabı bile zar zor okumuşken bunda aşırı sıkıldım. Şu malum son 100 sayfada ise yazar yine şaha kaldırdı kitabı =) Artık yazarın bu hallerine alışmam lazım sanırım. Kitap bir anda heyecanlı bir hal alıyor. Geri dönenler ile ilgili bir çok yeni bilgi ediniyor, numaların harekete geçmesi ile unutulmuş bir kehanetle karşı karşıya kalıyoruz. Şimdi bu kehanet ile ilgili konuşmaya kalksam baya bir spoiler yiyeceğiniz için susuyorum. Kitabın sonunda olan bir şey yine diyemiyorum ama çok barizdi. Yazar aklımızı karıştırmak adına bizi başka bir tarafa yönlendirmek istese de pek başarılı olamamış bence. Kimin ne işler çevirdiğini gayette anladım Amy! Beni kandıramazsın chérie *-*
Kısacası serinin severleri bu kitabı ilki kadar sevemeyebilir, ancak kitabın sonu sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır. Gerçi sonunun nasıl bittiği düşünülürse çoğunuzun üzüleceğini söyleyebilirim.
Yorumuma son verirken sizleri hiç bahsetmediğim ama paragraflarla anlatılacak kadar özel olan bir karakterden yani Kate'in ablası Georgia'dan bir alıntıyla baş başa bırakıyorum =P Pazar günü Ölmem Gerekirse Blog Turu yazımda görüşmek üzere ^-^
Kısacası serinin severleri bu kitabı ilki kadar sevemeyebilir, ancak kitabın sonu sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır. Gerçi sonunun nasıl bittiği düşünülürse çoğunuzun üzüleceğini söyleyebilirim.
Yorumuma son verirken sizleri hiç bahsetmediğim ama paragraflarla anlatılacak kadar özel olan bir karakterden yani Kate'in ablası Georgia'dan bir alıntıyla baş başa bırakıyorum =P Pazar günü Ölmem Gerekirse Blog Turu yazımda görüşmek üzere ^-^
"Vincent böyle büyükbaba gibi konuştuğu zaman çok seksi oluyor. Bir de bakarmışsın izdivacınıza giden yolda ilerlemek üzere gelip dedemden müsaade alırmış, ondan sonra da her şey yokuş aşağı gider artık. Takma dişler, paçalı donlar."
Georgia | Sayfa 41
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder