İki haftam var... Ve ne yaparsam yapayım beni vuracaksınız!
Yazar: Elizabeth Wein
Yayıncı: Martı Yayınları
Yayıncı: Martı Yayınları
Yayın Tarihi: Ekim 2013
Sayfa Sayısı: 405
Tür: Tarihi Kurgu
Puanım:
"Ölüm sanki karşımda duran, tesadüfen tanıştığım bir adam gibiydi. Biraz soğuktu, içine kapanıktı, pek konuşmuyor, sadece bekliyordu. Dikkatliydi, sürekli beni izliyor, her adımımı bir dedektif gibi not ediyordu."
11 Ekim 1943. Bir İngiliz casus uçağı Nazi işgalindeki Fransa'ya düşer. Pilotu ve yolcusu en yakın iki arkadaştır. Kızlardan birinin hayatta kalmak için bir şansı vardır. Diğeri ise daha oyunu başında kaybetmiştir.
İtirafını yazmak için sadece iki haftası var. Ama o, ikisinin hikayesini yazıyor. Fedakarlığın, cesaretin ve dostluğun hikayesini...
II. Dünya Savaşı'nda Almanlar tarafından işgal edilen Fransa'da bir İngiliz uçağı düştü. İçinde iki kadın subay vardı. Biri pilot diğeri ise casustu. Onlar, savaş zamanında tanışan iki dost ve duygusal bir ekipti. Birisi öldü, diğeri ise Almanlar tarafından ele geçirildi. İşkence gördü, en yakın dostunun ölümüne şahit oldu, ülkesine ihanet etmeye zorlandı...
İlk kez ana karakterin ismini söylemeden bir yorum yazacağım. Çünkü onun gerçek ismini bile çok sonradan öğreniyoruz. Kitabın orijinal adını (Kod Adı Verity) ve ilk bölümü (Verity) göz önünde bulundurarak biz ona sadece Verity diyelim olmaz mı? O kadar uygun ki bu isim ona. Çünkü Verity, gerçek demek. İtirafını yazmak zorunda kalan bir subayın, hayatını kurtarmak ve dostunun hikayesini anlatmak için yaptığı gibi: O sadece gerçeği söyledi.
“Ama doğruyu anlattım. Çok ironik, değil mi? Yalan söyleme konusunda çok iyi olduğum için göndermişlerdi beni ama ben gerçeği söyledim.”
Verity | Sayfa 250
Kitabımız Verity'nin Almanlar ile anlaşıp İtirafını yazmayı kabul etmesiyle başlıyor. Bitirmek için sadece iki haftası var ve İngiliz Savaş Çabaları hakkında hatırladığı her şeyi bu itiraf kağıtlarına yazması gerekiyor. Peki o ne yapıyor? Biricik dostu Maddie'nin hikayesini yazıyor o kağıtlara. Maddie'nin savaştan önce neler yaptığını, nasıl tanıştıklarını, nasıl dost olduklarını, son uçuşlarını ve bunları yazarken ne kadar acı çektiğini anlatıyor. Önüne uçak isimlerini ve telsiz şifrelerini yazması için koydukları kağıda edebi değeri olan bir hikaye yazıyor: KİMSE UNUTMASIN DİYE.
Bu kitabı öyle çok sevdim ki! Okurken de şimdi bu yazıyı yazarken de ağladım. II. Dünya Savaşı ile ilgili kitap ve filmleri oldum olası severim zaten ama ilk kez savaşta görev alan kadınların hikayesini okudum. Kağıttan İtiraflar çok farklı bir kitap. Farklı bir anlatımı ve ilginç bir konusu var. O dönem ile ilgili bilmediğimiz ufak detayları bile titizlikle araştırmış yazar. Kurguyu ince ince işlemiş. İki bölüme ayırdığı kitabın ikinci bölümünde ters köşeye yatırmış okuru ve harika bir sonla bitirmiş.
Kitabın ilk 100-150 sayfası size çok karışık gelebilir. Yazar, Verity'nin itirafını yazdığı zaman ile geçmişte yaşananları karışık anlattığı için adapte olmakta güçlük çektim. Asıl ilginç yanı kitabı bitirdiğinizde başta sıkıldığınız ve anlamadığınız kısımlar çok daha anlamlı geliyor. Bu da kitabı tekrar tekrar okunulası yapıyor.
“Bir an için yeşil güneş ışığı göründü ve ardından gökyüzü gri bir karanlığa büründü. Mum gibi söndü.
Bir an buradaydı, şimdi yoktu.”
Kittyhawk | Sayfa 349
Kitabın ilk 100-150 sayfası size çok karışık gelebilir. Yazar, Verity'nin itirafını yazdığı zaman ile geçmişte yaşananları karışık anlattığı için adapte olmakta güçlük çektim. Asıl ilginç yanı kitabı bitirdiğinizde başta sıkıldığınız ve anlamadığınız kısımlar çok daha anlamlı geliyor. Bu da kitabı tekrar tekrar okunulası yapıyor.
Şimdi kendinize sorun: En yakın dostunuzu kaybetmiş olsanız siz ne yapardınız?
Kağıttan İtiraflar bir dostluk hikayesini, hayatta kalma çabasını, cesareti ve fedakarlığı anlatıyor. Kitabı tarihi kurgu türünü seven ve dostluğun gücüne inanan herkesin seveceğine inanıyorum. Özellikle sonlarına doğru duygulanacağınızı bilerek yanınızda mendil bulundurmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Kitap Kapakları
Kağıttan İtiraflar'ı kitapçılarda gören herkesin merakla konusuna bakacağını düşünüyorum. Çünkü harika bir kapağı var! Amerika edisyonunun kapağından uyarlanmış ve sıfırdan yapılmasına rağmen orijinale sadık kalınmış. Bu nedenle Yasin Öksüz'e teşekkür ediyorum. Martı kitaplarının harika kapakları hep onun elinden çıkıyor ^^
Bu kitap kapaklar konusunda çok şanslı. Çünkü aşağıda göreceğiniz tüm kapaklar birbirinden güzel. Bakalım siz hangisini seveceksiniz...
Kitabın ilk yayımlanan İngiltere basımlarının kapaklarını daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Ancak bu kapağı da beğendiğimi bilin *-*
Bu kitap kapaklar konusunda çok şanslı. Çünkü aşağıda göreceğiniz tüm kapaklar birbirinden güzel. Bakalım siz hangisini seveceksiniz...
Birleşik Krallık |
Amerika Birleşik Devletleri (Ciltli) |
Amerika Birleşik Devletleri (Ciltsiz) |
Birleşik Krallık (Alternatif Kapak) |
Kanada |
İsveç |
Türkiye |
21 - 26 Ekim Tur Programı
21 Ekim sssuigenerisss.blogspot.com | Çekiliş
22 Ekim raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
23 Ekim pinucciasbooks.blogspot.com | Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz?
24 Ekim mirielenda.blogspot.com | Alıntılar 22 Ekim raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
23 Ekim pinucciasbooks.blogspot.com | Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz?
25 Ekim thcodex.blogspot.com | Kitap Yorumu - Kitap Kapakları
26 Ekim sohbetedecekkimseyok.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
26 Ekim sohbetedecekkimseyok.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder