14 Nisan 2014

Derin Sularla Şeytan Arasında - April Genevieve Tucholke

Şeytanla el ele yürürken ondan korkamazsın!


Kitap: Derin Sularla Şeytan Arasında
Orjinal Adı: Between the Devil and the Deep Blue Sea
Yazar: April Genevieve Tucholke
Yayıncı: Parodi
Yayın Tarihi: Şubat 2014
Sayfa Sayısı: 352
Seri Adı: Between #1
Tür: Genç Yetişkin, Fantastik, Gotik, Gizem
Goodreads | D&R

Puanım:


Geçmişi sırlarla dolu esrarengiz Freddie...
Ölü Freddie'nin hatıralarına düğümlü Violet White...
Çarpık gülüşlü, mükemmel yalancı River West...


Okyanus kıyısındaki sıradan kasaba Echo'da her şey olağandı. Ta ki bir gün esrarengiz yabancı River West, White ailesinin köhne malikânesi Citizen Kane'in misafir evini kiralayana kadar… Çarpık gülüşlü, zeki ve mükemmel bir yalancı olan River, birkaç gün içinde hem Violet'ın hem de tüm Echo kasabasının hayatını değiştirir.

Doğaüstü yetenekleri olan River, herkes için tehlike saçarken, Violet için hem tekinsiz bir yabancı hem de karşı konulmaz bir varlıktır. Bu gizemli misafirle birlikte White ailesinin sırları da birer birer ortaya çıkmaya başlayınca, Violet kendisini sımsıkı bir düğümün ortasında bulur.

Gençler için yazılan gotik korku romanlarına pek sık rastlamıyoruz. Gotik romanların tarihi atmosferi,  dilden dile dolaşan efsaneler, karakterlerin ilginç ve gizemli oluşu ve kuş uçmaz kervan geçmez bir kasabada yaşanan korkunç ve doğaüstü olaylar her zaman ilgimi çekmiştir. Kitabı sırf bu nedenle daha ilk gördüğümde okumak istemiştim. Özellikle kapağı insana büyük vaatlerde bulunmuyor mu? Ama kitap yurtdışında yayımlandıktan sonra Goodreads'de aldığı puanlar öyle düşüktü ki kitaba başlarken beklentilerimi yeterince düşük tuttum. Ehhh, büyük beklentilerle başlayıp sonrasında hayal kırıklığına uğramaktan iyidir =)


Her şey 24 saat içinde oldu.

Ailesi Avrupa'da gezdiği ve çok sevdiği babaannesi Freddie öldüğü için ikiz kardeşi Luke ile Citizen Kane malikanesinde yalnız yaşamak zorunda kalan Violet, parasız kalınca misafir evini kiraya vermeye karar verir. Antika arabasıyla malikaneye gelen genç ve yakışıklı River West misafir evine yerleştiği andan itibaren ise Violet'in hayatı tamamen değişir. Birbirlerinden ölesiye nefret eden ikizlerimiz kendileri ile aynı yaşta görünen River ile bir gün içinde bolca zaman geçirir. Onlara katılan komşuları Sunshine ile gezip tozarken başlarına hayli ilginç olaylar gelmeye başlar. Echo kasabasında o gün ve ondan sonrasında yaşanan gizemli olaylar Violet'in dikkatini çeker. 24 saat içinde aşık olduğu bu çocuk ile yaşanan gizemli olayların bir ilgisi olduğuna inanan Violet, başta hiçbir şey olmamış gibi davranıp anın tadını çıkartsa da sonrasında yaşanacaklar sadece Violet için değil tüm kasaba için büyük tehlike oluşturacaktır.


Tehlikeli bir yabancıya aşık olmak başka, şeytana aşık olmak başka...

Violet, erkeklerden uzak duran ve evinde kitap okuyup Freddie'nin yasını tutan bir kızken River'ın gelmesiyle kendini aşka kaptırıyor. Peki River'ı ne kadar tanıyor? White ailesine hakkında türlü yalanlar söyleyen River, kasabada yaşanan tüm korkunç olaylarda parmağı varmış gibi gözüküyor. River aslında kim ya da ne? İnsan kılığına girmiş bir şeytan mı? Yoksa tüm bunlar tesadüf mü? Kafamızda bu sorularla okuyoruz kitabı. Kurgu bu yönden harikaydı. Violet'in şüpheleri, River'ın sakladığı sırlar, Luke ve Violet'in zıtlıkları, Echo'da yaşanan gizemli olaylar falan çok beğendim. Violet gibi ben de en başından itibaren güvenmedim çocuğa. Gerçi sözde güvenmeyen Violet, River'ın ilgisine karşı koymadan edemedi -_- 

Kurgu iyiydi güzeldi de karakterlerin isimlerinin böyle uyduruk olması çok mu gerekliydi -_- Violet White? River West? Anne baba da bir garip zaten. O yaşta çocukları niye tek başına bırakıyorsunuz? Ayrıca yazar bizi hem etkilemesi hem de korkutması gereken River'ı daha iyi yazabilirdi diye düşünüyorum. Erkek kahramanın (spoiler olacak ama) kötü olması ne kadar ilginçse bize karakteri sevdirme çabası o kadar başarısızdı. Kitapta gereksiz olan ya da saçma davranan karakterler de vardı. Ama hepsinden öte o son neydi öyle!! Kurgu bu kadar iyiyken yazar nasıl toparlayacağını bilememiş olacak ki, baştan savma bir sonla resmen batırmış kitabı. Yoksa en azından 4 alırdı benden. 

Derin Sularla Şeytan Arasında, kapağı ve ilginç konusuyla gotik bir havası olduğunu bas bas bağıran ve bu konuda sizi hayal kırıklığına uğratmayan bir kitap. Gizem dolu kurgusuna rağmen gerçekçilikten uzak ilerleyişi ile benden tam not alamasa da kesinlikle akıcı ve ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Devam kitabının (Between the Spark and the Burn) ilkinden daha iyi olduğu söyleniyor. Bu nedenle seriye bir şans daha vereceğim. Between the Spark and the Burn 14 Ağustos'da yurtdışında çıkıyor. Ülkemizde ne zaman yayımlanacağı ise merak konusu.

5 yorum :

  1. Between the Spark and the Burn 14 Ağustos'da yurtdışında çıkıyor. Ülkemizde ne zaman yayımlanacağı ise merak konusu.

    Ülkemizde de aynı gün çıkıcak :P

    YanıtlaSil
  2. Doğrudur :D Yazıyı niye kopyaladın ki XD

    YanıtlaSil
  3. Derin Sularla Şeytan Arasında ile bakışıp duruyoruz uzun zamandır (sanki flörtleşiyormuşuz gibi söyledim XD). O kadar ahım şahım bir kitap olmadığı öğrenmiştim zaten gr sayesinde, senin de 3 puan verdiğini görünce.. kış aylarında görüşürüz Derin Sularla Şeytan Arasındaaa! *el sallar*

    YanıtlaSil
  4. Çok ezdim kitabı demi ya =/ Beğendim aslında ama ah o son olmayaydı T_T

    YanıtlaSil
  5. bilmem ki sanırsam o noktaya vurgu yapmak istedim jfdjkfd

    YanıtlaSil