16 Ağustos 2015

[Blog Tur] Kafes - Josh Malerman | Tanıtım Videosu




Kitap: Kafes
Orijinal Adı: Bird Box
Yazar: Josh Malerman
Yayıncı: İthaki Yayınları
Çeviri: Aslı Dağlı
Yayın Tarihi: Ağustos 2015 
Sayfa Sayısı: 330
Tür: Gerilim, Korku, Post Apocalyptic

Puanım:
 

Dışarıda bir şey var…

Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.

Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.

Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?
4 yıl önce dünyada ilginç bir olay yaşanmaya başladı. İnsanlar bir anda deliriyor, sevdiklerini ve kendilerini öldürüyorlardı. Bunun sebebinin bir virüs mü yoksa garip bir yaratık mı olduğu bilinmiyordu. Kahramanımız Malorie tam bu zamanlarda kaza eseri hamile kalmış, ablasıyla yaşayan genç bir kadındı. Başlarda yaşananlara karşı kayıtsızdı ama sevdiklerinin birer birer ölmesi ve çocuğunu koruma isteğiyle daha güvenli bir yere gitmeye karar verdi. Gazetedeki bir ilanda gördüğü eve doğru yola koyuldu. Gittiği evde uyması gereken kurallar vardı: Yaratıkların içeri girmesine izin verme, dışarıdayken sakın gözlerini açma. Yeni evinde yeni arkadaşlarına uyum sağlamaya çalışan Malorie, bir gün erzaklarının biteceğini ve dışarıya, yaratıkların olduğu yere çıkmaları gerekeceğini biliyordu. Bilmediği ise yaratıkların çok yakınlarında olduğuydu. Güvenli hiçbir yer kalmamışken ve yeni insanlar eve akın ederken Malorie artık kime güvenebileceğinden emin değildi. 

Arkadaşlarını kaybeden kahramanımız 4 yıl sonra çocukları Oğlan ve Kız'la evden ayrılmaya karar verdi. Bu yolculuk için yıllardır çocuklarını eğiten Malorie, karşılarına çıkacak tehlikeleri, etraflarındaki yaratıkları ve gözlerini asla açmamaları gerektiğini biliyordu. Malorie, ev arkadaşları ve 4 sene önce yaşananlar aklına gelirken çocuklarını da yanına alarak bilinmeyene doğru yola çıktı.

"Oradan ayrıldık çünkü bazı insanlar gelecek en küçük bir haberi beklerken bazıları kendi haberlerini yazar."
Tom | Sayfa 114

Turu ilk aldığımızda tırsmadım değil. Ben ki korku filmi izlemem, kitaplarını okumam, uykusuz geceler geçirmeyeyim diye sabahtan okumaya başladım kitabı. Ama benim adıma korkunç değildi. Ama evet, ürkütücüydü. Bu ikisi arasında ince bir çizgi var. Korku kitapları okuyorsanız size bir sır vereyim: Josh Malerman bir Stephen King değil :P Tabii bu kitabı sevmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Çünkü çok özgün bir kurguyla karşı karşıyayız. Göz bağları olmadan dışarı çıkamayan insanlar, sadece tek bir bakışla insanı delirten yaratıklar, ilginç bir duyma eğitimi almış adı olmayan kardeşler ve yıllar geçse de kopmayan güçlü bir dostluk bağı... Ahhh bu kitap ne güzeldi böyle *-*

Kitabı ürkütücü yapan yaratıklarla ilgili yazarımızın ser verip sır vermemesi. Bu da okurun kendi hayal gücünü devreye sokuyor. Her insana göre korkunç yaratıklar farklı görünüyor olabilir. Bazısı cinleri hayal eder, bazısı uzaylıları ya da hayaletleri... Bu da aslında kitabın neden korku türünde olduğunu kanıtlıyor. Kendi kafamızda kurduğumuz yaratıktan korkuyoruz tüm kitap boyunca. (Ben nedense beyaz ışıklarla çevrili hayaletimsi bir şeyin hayalini kurdum. Sanırım ondan korkmadım o.O)

"Detayları sen ekliyorsun. Neye benzediklerini sen uyduruyorsun, hakkında hiçbir şey bilmediğin bir bedene ve şeye ayrıntılar ekliyorsun. Belki de yüzü bile olmayan bir şeye gerçek bir yüz veriyorsun."
Malorie | Sayfa 277

Bir diğer ürkütücü olay ise yaratığın burnunun dibinde olduğunu bilip ona bakamıyor oluşun. Ki insan dediğin meraklıdır, illaki ya neymiş bu diye bakar ne olduğuna. Ama yok, Malorie bu konuda çok sabırlı çıktı. Göz bağı ile yazarın karanlık korkusuna da gönderme yaptığını düşündüm ben. Sonuçta insanların çoğu karanlıktan göremedikleri bir canavarın yanlarında oluşundan ve onu göremiyor olduklarından dolayı korkmazlar mı? Orada bir canavarın olduğunu düşünürsünüz ama o canavar size hiçbir şey yapmaz. Ama illaki ışığı açıp onu kaçırtmak istersiniz. Göz bağları da kendi karanlık dünyanıza açılan kapı, ancak bu sefer canavardan korunmak için karanlıkta kalmalısınız.

Kafes'i çok sevmiş olsam da 1 puan kırmadan edemedim. Kitabın bana göre en büyük sorunu öngörülebilir oluşuydu. Karakterlerin başına gelecekler, birinin sakladığı sır vs. çok barizdi. Bu da gerilim unsurunu bir yerden sonra ortadan kaldırdı, ne olacağından çok ne zaman olacağını merak eder oldum. Belki siz bunları önceden tahmin etmezsiniz. Ama benim için kitabı sıkıcılaştıran bir durum oldu.

Kitabın film hakları çoktan alınmış. Siz de okurken bana hak vereceksiniz, bundan film olmaz :D Karakterlerin göremediği şeyi biz görürsek korku filmi olsa bile kitabın o belirsizliğini tamamen ortadan kaldırmış olurlar. Kitapta tarif edilmeyen bir şeyin filmde gösterilmesi de kitabı önceden okumuş olanlar için hayal kırıklığına sebep olabilir. Şu ara popüler olan her kitaba atlayan yapımcıların işin bu kısmını henüz fark etmemiş olduğunu ama zamanla anlayıp filmden vazgeçeceklerini düşünüyorum.


Tanıtım Videosu


14 - 17 Ağustos Tur Programı
14 Temmuz   raflarinarasindan.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Ön Okuma
15 Temmuz   sohbetedecekkimseyok.blogspot.com |  Kitap Yorumu
15 Temmuz   kutsalyorumcu.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Alıntılar
16 Temmuz   pinucciasbooks.blogspot.com |  Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz? 
16 Temmuz   thcodex.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Tanıtım Videosu
17 Temmuz   segesegese.blogspot.com |  Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder