24 Ekim 2015

[Blog Tur] Karanlık Yalanlar - Alessandra Torre | Kitap Yorumu


her şey bir yalansa aşk söz konusu olabilir mi?


Kitap: Karanlık Yalanlar
Yazar: Alessandra Torre
Yayıncı: Yabancı Yayınları
Çeviri: Onur Kınacı Birler
Yayın Tarihi: Eylül 2015 
Sayfa Sayısı: 336
Orijinal Adı: Black Lies
Tür: Yetişkin, Romantizm, Gizem

Puanım:
 

Bu bir aşk hikâyesi ama okuması kolay olanlardan değil...

Brant:
Yirminci yaş gününde bir teknoloji milyarderi oldu. Benimle üç yıldır beraber. Dört kere evlenme teklif etti. Dört kere reddedildi.

Lee:
Ev hanımlarıyla aşna fişne yapmadığı zamanlarda çim biçiyor. Elleri ve vücudunun diğer parçaları son derece yetenekli. Bilse de bilmese de, iki yıldır benim tarafımdan takip ediliyor.

Durmayın. Yargılayın beni. Benim aşkımın nelere yol açtığı hakkında en ufak bir fikriniz bile yok. Daha önce bu hikâyeyi duyduğunuzu düşünüyorsanız güvenin bana… duymadınız

Lana zengin bir ailenin kendi ayakları üstünde durmak isteyen kızıdır. Bir dernek gecesinde yakışıklı CEO Brant'la tanışır ve Brant'in halasının tüm çabalarına rağmen ikilinin ilişkici dolu dizgin başlar. Her şey mükemmeldir ama ikilinin arasına giren hala Lana'yı uyarır durur: Brant'in sakladığı bir sır vardır. Bir sene sonra gerçeği öğrendiğinde Lana'nın mutlu geleceklerine dair tüm hayalleri alt üst olur.

Aradan aylar geçer ve Lana Lee adında Brant'in tamamen zıttı yakışıklı ama fakir bir adamla tanışır. İkili birbirine ilgi duysa da Lee'nin bir sevgilisi vardır. Lana aralarına giren kadını Lee'den uzaklaştırmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Lee sadece ona ait olmalıdır. Brant de... Çünkü Lana'nın mutlu geleceği buna bağlıdır.

Bunun bilindik bir aşk üçgeni olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu hikâyede kirli ve karanlık yalanlar, açığa çıkmayı bekleyen sırlar var, ancak masum olan kimse yok. Lana'yı yargılayabilirsiniz, iki erkeği aynı anda sevmesini sorgulayabilirsiniz ama neden bunları yaptığını öğrendiğinizde gerçeklerin düşündüğünüz gibi olmadığını göreceksiniz.

Karanlık Yalanlar'ı okuyalı 3 ay oldu sanırım. Aradan bu kadar zaman geçtiğinde genelde kitabın büyük bir kısmını unuturum ama bu kitaptaki her ayrıntıyı beynime kazımış olmalıyım ki çok iyi hatırlıyorum. Öncelikle enfes bir kurgu var kaşımızda. Erotik roman dendi mi cinselliğin öne çıktığı, hikâyenin fazla düşünülmediği kitaplar geliyor aklıma. Karanlık Yalanlar'a başlamadan önce de beklentim bu yöndeydi. Yanıldım. Karanlık Yalanlar'a sadece erotik roman deyip geçilemez çünkü.

Lana, zeki ve ne istediğini bilen bir kadın. Yine diğer erotik romanlarda görmeye alışık olduğum salak karakterlerden kesinlikle değil. Brant ile tanışmadan önce kendini yardım derneğine adamış idealist ve kendi ayakları üzerinde durmak isteyen birisi olarak çıkıyor karşımıza. Brant'ın sırrını öğrendikten sonra ise başka bir amaçla yaşamaya başlıyor. Planlar kuruyor, aşk uğruna sevgilileri ayırıyor, yalanlar söylüyor, aldatıyor... Hesapçı ve kötü bir kız ama haklı olduğu yanlar da var. Hem seviyor hem nefret ediyorsunuz.

Arkanı dön ve güzel kıçını bu adamdan uzaklaştır. Bundan sonra senin yüzüne dokunmayacak. Bundan sonra senin bedeninle sevişmeyecek. O benim. Ben senin yerini alacağım.
Lana | Sayfa 8

Brant ise genç yaşında üstün zekası sayesinde teknoloji dünyasının milyarderleri arasına girmiş, ilişkilerden uzak duran ama Lana'yla tanıştığı anda tüm tabularını yıkan hem yakışıklı hem de duygusal bir erkek. Pek çok yönden hayallerdeki erkek denebilir ona. Lana'ya öylesine aşık ki bu aşk için yapmayacağı şey yok. Sakladığı sırrı mezara götürmeye kararlı.

Ben bu aşk için savaşacağım. Yalan söyleyeceğim. Çalacağım. O, bunların hepsine değer. Bu aşk, söylenmemiş tüm gerçeklere değer. Gizli kalmış yalanlara değer.
Brant | Sayfa 90

Lee fakir ama gururlu dediğimiz erkeklerden. Güçlü duruşunun altında acı dolu bir geçmişi var. Zengin kadının kesinlikle uzak durması gereken bir tip. Lana, ruh eşi Brant'e olan aşkına rağmen bu adama çekilmekten kendini alamıyor. Lee'yi elde etmek için asla yapmayacağı şeyler yaparken buluyor kendini. Lee ise Lana'yı başka bir erkekle paylaşıyor olmaktan memnun değil. Onu sadece kendisine istiyor. Peki bu mümkün mü?

Brant'in sırrı benim adıma çok da anlaşılmayacak bir şey değildi. Özellikle de yakın zamanda benzer bir hikâye okuduğum, dizi izlediğim düşünülürse Brant'e neler olduğunu çok çabuk anladım. Ama bunu bilmem merakımı gidermedi, aksine Lana'nın yarattığı bu karışıklık nasıl çözülecek diye heyecanla okumaya devam ettim. Kitabın sonuna doğru yazarın patlattığı bomba ise hiç beklemediğim bir şeydi. Şok üstüne şok yaşaya yaşaya bitirdim kitabı. İşte bu nedenle tur boyunca bas bas bağırdık bu bildiğiniz erotiklerden değil diye. Alakası yok. Bu kitapta çok daha fazlasını bulacağınızın garantisini verebilirim.

Son olarak kitabın çevirisini yapan biricik arkadaşım Onur Kınacı Birler'in çok iyi bir iş çıkardığını söylemeden edemeyeceğim. Çevirinin redaksiyona görmeden önceki halini de bildiğimden sözlerimde hiçbir abartının olmadığını bilmenizi isterim. Onur'un çevirdiği nice güzel kitabı okumak dileğiyle...


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder