6 Aralık 2015

[Blog Tur] Kızıl Kraliçe - Victoria Aveyard | Tanıtım Videosu




Kitap: Kızıl Kraliçe
Orijinal Adı: Red Queen
Yazar: Victoria Aveyard
Yayıncı: Pegasus Yayınları
Çeviri: Onur Kınacı Birler
Yayın Tarihi: Kasım 2015 
Sayfa Sayısı: 392
Seri Adı: Red Queen #1
Tür: Genç Yetişkin, Fantastik

Puanım:
 

İnsanların Kana Göre Sınıflara Ayrıldığı, Bir Düzen… Büyülü, Tanrısal Yetenekleriyle Diğerlerine Hükmeden Gümüşler, Onların Gölgesinde Hayatta Kalmaya Çalışan, Sıradan Kızıllar… İktidar Tehlikeli Bir Oyundur. Peki, Kazanmak İçin Ne Kadar Kan Kaybetmek Gerekir? Kanla Bölünmüş Bir Dünyada, Kazananı Belirsiz Bir Varoluş Mücadelesi…

Mare Barrow'un dünyasında kanın rengi, varoluşun biçimini belirlemektedir. Doğaüstü yeteneklerle donatılmış Gümüşler, köle gibi çalıştırdıkları ve savaşta ölüme gönderdikleri Kızıllara hükmetmektedir.

Yoksul bir Kızıl kasabasında yaşayan on yedi yaşındaki Mare, talihsiz olaylar sonucu bir Gümüş sarayında çalışmaya başlar. Ancak Kızılların başkaldırı hareketini örgütleyen Kırmızı Muhafızlar'ın davasını ateşleyecek kıvılcımın kendi parmaklarının ucunda ol-duğunu fark edince bambaşka bir oyunun ortasında kalır. Yalanlar üzerine kurulu bir düzende Kızılların Gümüşlere, bir prensin diğer prense ve Mare'nin kendi kalbine karşı mücadele ettiği bu tehlikeli oyunda tek mutlak gerçek, ihanettir.

Pegasusa bir haller oldu. Artık kitapları çok fazla beklemiyoruz ve çok da kaliteli baskılarla okuyoruz o.O Bu kitapta ise bir üst levele geçildi ve yurt dışında bloggerlara gönderilen ARCler gibi bizim kitaplar da kutulu basıldı. Hatta sözünü ettiğim ARCler ciltsizdi. Tabii ki kutular sınırlı sayıda olduğundan sadece fuarda dağıtıldı ama olsun. Artık biz Türk okurlar da bu tür nimetlerden faydalanabiliyoruz *-* Kitabın çevirmeni bir önceki tur kitabımızda da olduğu gibi Onur Kınacı Birler. Adını daha pek çok güzel kitapta görürüz gibime geliyor, zira çevirisi mükemmele yakın. 

İnsanların Kızıl ve Gümüş diye ikiye ayrıldığı, Kızıllar halkın alt tabakasıyken süper güçlere sahip Gümüşlerin ülkenin yönetiminde büyük rol aldığı bir dünyaya hoş geldiniz. Öncelikle belirteyim hikayemizin bu kısmı tesadüfi olarak aynı zamanlarda çıkan bir başka kitapla büyük benzerlik gösteriyor: Kızıl Yükseliş. Ancak benzerlik burada son buluyor. Kızıl Yükseliş'in romantizmden uzak, strateji ve savaş ağırlıklı kurgusundan sıkılanların Kızıl Kraliçe'yi daha çok sevmesi muhtemel. 

"Onların kanları bir tehdit, bir uyarı ve bir vaatti. Biz aynı değiliz ve asla da olmayacağız."
Sayfa 15

Nedendir bilinmez ben bu kitabı okuyana kadar distopya sanıyordum. Değilmiş, değil yani bence, bilmiyorum :/ Daha çok fantastik kurgu. Ana karakterimiz Mare'in ülkesi diğer ülkelerle savaş halinde, kendisi gibi Kızıl olan üç ağabeyi 18 yaşına gelene kadar çıraklık yapamadığı için savaşa gönderilmiş. Anlaşılacağı üzere Kızıl olmak ya Gümüşlerin altında çalışmak ya da Gümüşler için savaşa gidip ölmek/sakat kalmak demek. Mare'in de sonu savaşa gitmek gibi görünüyor çünkü kızımız yetenekli bir yankesici olmaktan öteye gidememiş. Bir gün hırsızlık yaparken genç bir adam tarafından yakalanıyor ve onunla sohbet ettiğinin ertesi günü kendini sarayda hizmetçi olarak buluyor. Saraya geldiği gün de Kraliçedenemesi, yani geleceğin kralı için kraliçe seçimi yapılıyor. "Beni Seç?" nidalarınızı duyar gibiyim, evet benzer bir durum ama tam da öyle değil. Ülkenin en üst tabakasında bulunan Gümüşlerin birbirinden güçlü kızları birbirleriyle savaşıyor. Yanlış duymadınız, bu Gümüş kızlar geleceğin kraliçesi olmak için özel yeteneklerini kullanarak birbirlerini yenmeye ve en güçlü kraliçe olmaya çalışıyorlar. Mare tabii ki ağzı bir karış açılmış bir halde bu ilginç olayı izlerken kendini bir anda Kraliçedenemesi'nin yapıldığı alanda, kazanan kızın karşısında buluyor. Ve ne oluyorsa tam da bu anda oluyor. Spoiler vermemek için devamında neler olduğunu yazmayacağım. 

"Onlardan biri olacağım. Bir kukla. İnsanları mutlu, sessiz ve ayaklar altında tutmaya yarayan bir gösteri."
Sayfa 96

Kanı gümüş akan, utanınca yanaklarına kan gittiğinde daha da solan; alevi, suyu, metali kontrol edebilen Gümüşler, köle olmanın ötesine gidemeyen kırmızı kanlı Kızıllar, geçmişin derinliklerinde kalmış bir yalan, karakterleri birbirinden çok farklı iki yakışıklı prens, isyan bayrağını çeken bir grup Kızıl ve her şeyin ortasında kalmış ve muhtemelen ülkenin geleceğinde önemli yer oynayacak Mare... Aslında hikaye gerçekten ilginç ama heyecansız anlatımı, tahmin edilebilir kurgusu, sevimsiz karakterleri ve benzer birçok kitap arasında bir fark yaratamaması nedeniyle biraz vasat bir kitap. Aslında kitap yayımlanmasından seneler önce tamamlanmış ama tanıtımına fazlasıyla ağırlık veren yayıncı kitabı basmayı o kadar geciktirmiş ki arada benzer çok kitap çıkınca kitabın bir özelliği kalmamış. Bunda bir etken de ilk kitabın kişilik gelişimine ağırlık veriyor olması. Mare özel bir karakter ama çok saf ve bu güne kadar bildiği hiçbir şey ile örtüşmeyen bir dünyada buluyor kendini. İnanç, güven, ihanet, dostluk, düşmanlık, aşk gibi kavramlara büyük yer veren yazarımız kitabın sonunda inandığımız her şeyin yalan olabileceğini, herkesin herkese ihanet edebileceğini gösteriyor bize ve işte tam da o anda Mare'in kişiliği tam anlamıyla şekilleniyor. Mare'in gücünü buluşu ve gerçekleri idrak edişi ile kitabın sonuna doğru hikaye şahlanıyor. Bu nedenle ilk kitap her ne kadar beklentilerimin altında kalmış olsa da devam kitaplarının çok daha başarılı olacağını düşünüyorum. 

"Ben ne dersem, gerçek odur. Tüm dünyayı ateşe verebilirim ve buna yağmur diyebilirim."
Sayfa 358

Bu arada bana göre yazar Mare ve Cal'dan çok Maven'ın karakterine özenmiş. Nedenini kitabı okurken anlayacaksınız. Sanırım kitapta tek sevdiğim karakter Maven oldu. "Gizem, sen ne hasta ruhlu insansın?" diyeceksiniz kitabı okurken biliyorum :D 

Siz sormadan söyleyeyim: Tacı Aliexpress'ten aldım. 
Kızıl Kraliçe, dört kitaplık bir serinin ilk kitabı. Serinin ikinci kitabı olan Glass Sword yurt dışında Şubat 2016'da yayımlanacak. Pegasus ikinci kitabı şimdiden çeviriye verdi. Bu da demek oluyor ki çok beklemeyeceğiz *-*



Tanıtım Videosu

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder