Yazar: Jamie Bartlett
Yayıncı: Timaş Yayınları
Yayın Tarihi: 5 Aralık 2016
Sayfa Sayısı: 304
Orijinal Adı: The Dark Net: Inside the Digital Underworld
Orijinal Adı: The Dark Net: Inside the Digital Underworld
Tür: Araştırma, Kurgu dışı, Bilim
Birçoğumuzun sürekli ziyaret ettiği, zaman geçirdiği veya işlerini yürüttüğü internette; Google, Twitter, Facebook ve Amazon’un çok ötesinde, özgürlük sınırlarının zorlandığı, insanların istediği kimliğe bürünebildiği ve bu sayede istediğini yapabildiği devasa boyutta gizli bir dünya var.Bu dünya, son derece özgür ve karmaşık olduğu kadar, aynı zamanda tehlikeli ve rahatsız edici. Üstelik, size düşündüğünüzden çok daha yakın. Jamie Bartlett son yılların en büyük sorunlarından biri olan dijital yealtı dünyasına bir maceracı gibi dalıyor ve oradan, bire bir tanıklarla edindiği deneyimleri anlatıyor bizlere. Trollerden hackerlara, uyuşturucu tacirlerinden porno yapımcılarına, siyasi fanatiklerden özgürlük taraftarlarına kadar bu çetrefilli dünyayı anlamak adına çalmadık kapı bırakmıyor. Bizler bu karmaşada yolumuzu kaybetmeyelim diye âdeta bize yol gösteriyor.Dark Net, her gün bir şekilde kulağımıza çalınan fakat çok az bilinen ve keşfedilmemiş bir dünyaydı. Ta ki bu kitaba dek…
Tur yorumuma başlamadan önce önemli bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Kitap Oburları olarak geçenlerde 4. yılımızı doldurduk. İyi ki doğdun Obur *-* Ve bu 4 yıl boyunca hiç kurgu dışı bir kitap turlamamıştık :D Biz genelde genç kurgu okuruz biliyorsunuz. Ama başka türlerde kitaplar da okuduğumuz oluyor tabii ki. Polisiye, korku, yetişkin, yeni yetişkin, tarihi kurgu... Sanırım bir eksik tarihi romans kaldı. Şöyle gönlümüze göre bir tane bulsak onu da deneriz belki :D Genelde belirlediğimiz bir kriter üzerinden kitap seçiyoruz. Asla yerli aşk romanı almayız mesela. Wattpad kesinlikle no-no'dur bizim için. Artık yetişkin kitaplarını da almıyoruz. Biz beceremiyoruz, onu fark ettik :D Aynı şekilde kurgu dışı da ilgimizi çekmez. Zaten Timaş Yayın Grubu'ndan sevgili Canan, "Kurgu dışı turlar mısınız?" dediğinde kesin bir dille "HAYIR!" dememin nedeni buydu. Ama tabii ki kitabı seveceğimizi bilen Canan biraz ısrar etti ve kitaptan ufacık bir bilgi verdi: deep web. Bilgisayar okumuş kızım ben tabii ki ilgimi çekecekti :) Genç kitaplarını ardı ardına okuyan ve artık isyanlarda olan ekip arkadaşlarım da bu ilginç tur fikrini biraz çekinerek de olsa kabul ettiler. Şimdi ben uzun uzun bu olayı neden anlattım diye merak ettiyseniz olayın özü şu arkadaşlar: Biz kurgu dışı turladık çünkü Dark Net bir araştırma kitabının asla olamayacağı kadar güzel anlatımı olan, ilginç konusu ile 2-3 günde rahatça okunup bitirilebilecek bir kitaptı. Deneyimlerime dayanarak söylüyorum bir araştırma kitabını 2-3 günde okuyamazsınız. Ama bu kitabı okursunuz. Şimdi bunun nedenlerini ve kitabın içeriğini anlatacağım sizlere.
İnternette sadece Tor adlı tarayıcı ile girilebilen, illegal olayların döndüğü, hackerların takıldığı, aşırı iyi şifrelenen siteler var. Düşünün FBI bile kolay kolay bu sitelerde dolaşanların kimliklerine erişemiyor ya da ciddi illegal işer yapanları yakalaması çok uzun zaman alıyor. İşte internetin bu tarafına Deep Web deniyor. Peki kitabın adı neden "derin internet" değil de "karanlık internet"? Çünkü aslında yazarın anlatmak istediği şey sadece derin internet değil. Hepimizin google aracılığıyla ulaşabildiği forumlar ve facebook, twitter gibi sosyal medya platformlarının da karanlık bir tarafı var. Ve asıl olay internetin kendisi değil insanların onu nasıl kullandığı. Derin internet, interneti hükümet tarafından kısıtlanmadığı özgür bir yapıya kavuşturma ideali ile bir grup alanında çok iyi programcı tarafından yaratılmış. Tabii bu fikir çoğu programcıyı heyecanlandırmış ve çok çabuk gelişmiş. Çok iyi şifrelenmiş mailler, para yerine kullanılan bitcoinler, insanların anonim olarak var olduğu bir platform... Ama insan yapısı gereği içinde ortaya çıkmayı bekleyen bir karanlık tarafa sahip. Anonim olmanın getirdiği özgürlük de işte bu karanlığı ortaya çıkarmış. Yazar da araştırmasında bunu ele alıyor. Anonim olarak yaşadığı dijital dünyasında saplantılı, korkunç görünen insanlar gerçek hayatta korkulacak hiçbir yanı olmayan, asosyal, kibar ve hayatta hiçbir şey elde edememiş insanlar. İradesi güçlü olmayan bu insanlar özgür ve bilinmeyen olmanın verdiği rahatlıkla normalde cesaret edemeyecekleri şeyler yapıyor.
Deep web'in ortaya çıkış amacı her ne kadar masum olsa da sonuç pek öyle olmamış. Pis işlerini internet üzerinden yakalanmadan yapmak isteyen insanlar buraları mesken edinmiş. Çocuk istismarları, uyuşturucu alış-verişleri, silah ticareti, suikast listeleri, iğrenç içerikli video ve fotoğraflar... İşte güvenli bir internetin insanlara sundukları bunlar.
Peki sizin benim ulaşabildiğimiz internette ne karanlıklar dönüyor? Örneğin birkaç yıldır aşina olduğumuz bir konu olan troller, özellikle facebookta siyasi görüşü aynı olan insanları örgütleyen nefret söylemli sayfa ve gruplar, intihar eğilimli ya da zayıflayayım derken anoreksiya hastalığına yakalanan insanların takıldığı forumlar, canlı olarak cinsel şovlar yapan kızların bulunduğu siteler. Ve daha neler neler.
Kitabın çok akıcı bir anlatımı var. Öncelikle bir araştırma yazısı gibi çok fazla terimsel bilgi içermiyor ama internetin ya da deep web'in tarihini kısa kısa ve anlaşılır bir şekilde anlatıyor. Kitabı anlamak için bilgisayar bilimi okumuş olmanıza gerek yok yani. Karanlık interneti bölümlere ayırmış ve her bölümde konuyla ilgili ciddi bir deneyim yaşamış kişilerle söyleşiler yapmış mesela. Her bölümde bir kişinin başına gelen olayları anlatıyor. Bu da kitabı kurguymuş gibi akıcı yapıyor. Bu kısımda yazarın anlatım tarzı beni çok etkiledi. Yazarın ara sıra esprili ve dürüst yanını da görebiliyoruz kitabı okurken. Ya da bir bölümde aşama aşama uyuşturucuyu "İpek Yolu" adlı şifreli siteden nasıl aldığını, sitenin mantığının nasıl Ebay, N11, GittiGidiyor gibi olduğunu öğreniyoruz. Bütün bunlarla birlikte keyifli ve öğretici bir okuma deneyimi yaşatıyor.
Kısacası araştırma kitabıymış, kurgu dışıymış demeden önce tekrar düşünün derim. Bu kitabı beğenmeyecek çok fazla kişinin olacağını sanmıyorum çünkü. Şahsen ben bölümüm olmasına rağmen bu güne kadar "Bir Tor tarayıcısı kurayım da deep web'de gezeyim," dememiştim. İnsan tırsıyor ister istemez. Ucundan kıyısından böyle bir deneyime ortak olmak benim adıma eğlenceliydi. Keşke çok daha derinlere inseydik demiyor değilim tabii :) Ama yazarın asıl amacı okura deep web'e nasıl girilir, siteler şunlardır, şu şekilde gezmelisiniz şeklinde kılavuzluk yapmak değil. Bu nedenle tadı damakta kalan, daha çok araştırma isteği uyandırsa da insanın gözünü korkutmaya devam eden şahane bir kitap olmuş. Okuyun, okutun gençler :)
Not: Şu yorumu yazmadan önce çok detay vermeyim, uzun uzun yazmayayım diyordum. Yine destan yazmışım. Tamamını okuyabilenleri tebrik ediyorum :P
Kitabın konusunu öğrendiniz ama biraz daha bilgilenmek istiyorsunuz. Öyleyse aşağıdaki videoyu izlemenizi öneririm.
Bu da benim hazırladığım tanıtım videosu.
Bu da benim hazırladığım tanıtım videosu.